Avustralya ve Yeni Zelanda Başbakanları İkili İlişkileri Tartıştı
Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, Yeni Zelanda Başbakanı Chris Hipkins ile Yeni Zelanda’nın başkenti Willington’da bir araya geldi.
ABC News’in haberine göre Albanese ve Hipkins, görüşmede Pasifik bölgesindeki ikili ilişkilerin ve iş birliğinin güçlendirilmesi konularını ele aldı.
Görüşmede iki ülke arasında pasaportsuz seyahat konusunu ele almadıklarını belirten Albanese, iki ülke arasında “sorunsuz bir deneyim” yaratmak için teknolojik yeniliklere önem vereceklerini ifade etti.
Yılbaşında Avustralya’da yaşayan Yeni Zelandalıların vatandaşlığa kabul sürecinde yapılan yeniliklere işaret eden Albanese, bu yıl 10 binin üzerinde başvuru aldıklarını ve bu sayının artmasını beklediklerini söyledi.
Avustralya’nın komşu devletlere yardım ve destek sağlarken herhangi bir koşul aramadığını vurgulayan Albanese, “Pasifik ailesinin bir parçası olduğumuz için yardım yapıyoruz. Pasifik ülkeleri olarak geçmişten daha uyumlu bir şekilde birlikte çalışmaya devam edeceğiz. ” ifadeleri kullandı.
“Nükleer konusunda farklı bir konumda olduğumuza şüphe yok”
İki lider, Avustralya’nın nükleer enerjiyle çalışan denizaltılara sahip olmasını öngören AUKUS anlaşmasını da görüştü.
Yeni Zelanda’nın nükleerden arındırılmış bir bölge olduğunun altını çizen Hipkins, “Nükleer konusunda hiç şüphe yok ki farklı bir konumdayız.” söz konusu.
Hipkins, Yeni Zelanda’nın bu tür bağlı kuruluşlara katılımının askeri sonuçları hakkında AUKUS ortaklarıyla tartışmaya açık olduklarını kaydetti.
AUKUS anlaşması
Avustralya, Ekim 2021’de ABD ve İngiltere ile nükleer denizaltı teknolojisi alanında iş birliğini öngören AUKUS anlaşmasını imzaladı.
Anlaşmaya göre Avustralya’nın nükleer enerjili denizaltıları, Hint-Pasifik’te istikrarı desteklemek ve anlaşmaya taraf olan ülkelerin ortak değer ve çıkarlarının korunmasına katkı sağlamak amacıyla kullanılacak.
22 Mayıs’ta Hipkins, Yeni Zelanda’nın AUKUS konusundaki tutumunun başından beri net olduğunun altını çizerek, “Kendimizi AUKUS anlaşmasının ana itici gücü olan herhangi bir nükleer düzenlemenin parçası olarak görmüyoruz” dedi. terimini kullandı.
