Haber

Depremde engelli olmak: Ayrı çadır, tekerlekli sandalye, tuvalet ihtiyacı

Ogün Akkaya

ANKARA – Maraş’ta meydana gelen iki büyük deprem sonrasında binlerce insan hayatını kaybetti, on binlerce insan yaralandı. 10 ilde büyük yıkıma neden olan depremin ardından bir yandan arama kurtarma faaliyetleri, diğer yandan da depremzedelerin barınma başta olmak üzere temel ihtiyaçlarına yönelik çalışmalar sürüyor.

Engelli Çocuk Hakları Ağı, depremlerden zarar gören engelli çocuk ve gençlerin tespiti ve ihtiyaçlarının karşılanması için çalışmalar yürütüyor. Engellilerin beslenme, barınma, ilaç ve giyim ihtiyaçlarını belirleyen ağ yetkilileri, başta Kızılay olmak üzere kamu kurum ve kuruluşları ile uyum içinde çalışıyor. Engelli Çocuk Hakları Ağı’ndan Berke Yüksel, deprem bölgesinde yaptıkları çalışmaları, engelli çocuk ve gençlerin ve ailelerinin yaşadıkları sorunları ve atılması gereken adımları anlattı.

ÇOK SAYIDA ENGELLİ ÇOCUK İŞİTME CİHAZINI VE TEKERLEKLİ SANDALYESİNİ KAYBEDİYOR’

Otizmli çocuklar ve ailelerinin çadır ihtiyacının farklı olduğunu anlatan Yüksel, fiziksel ve ortopedik engelli çocuklar ve gençler ile tekerlekli sandalye kullananlar için erişilebilir bir yaşam ortamına ihtiyaç olduğunu söyledi. Afet bölgesinde kaşık, biberon gibi ihtiyaç malzemeleri bulunmadığı için özel gıdaların toz değil, doğrudan sıvı halde verilmesi gerektiğini belirten Yüksel, engelli çocuk ve gençlerin mahallede yaşadıkları sorunlara ilişkin şunları söyledi: deprem bölgesi:

“Depremde işitme cihazını, tekerlekli sandalyesini, beyaz bastonunu, cep telefonunu kaybeden çok fazla engelli çocuk var. Bu işlerin hızlı bir şekilde temin edilmesi gerekiyor. Gönderilen giysi eserlerinin farklı vücut özelliklerine göre gönderilmesi gerekmektedir. Örneğin boyu veya kilosu ortalamanın üzerinde veya altında olan çocuklara özel kıyafetler sağlanmalıdır. Rutin tahliye sırasında kendilerine sağlanan ulaşım aracının koltuğuna oturamayan ağır engellilere ambulans/ambulans uçağı temini için Sağlık Bakanlığı Evde Sağlık Hizmetleri birimine 444 38 33 numaralı telefondan ulaşılabilmektedir. . Tüm sivil toplum kuruluşlarının beyin sarsıntısı nedeniyle uzuvlarını kaybetmiş çocuklar için psikososyal güçlendirme ve rehabilitasyon olanakları açması gerektiği öngörülüyor.”

‘KONUŞMA ENGELLİLERİ SESİNİ ÇIKARMADIĞI İÇİN GERİDE KALABİLİR’

Engelli çocuklar dahil herkesin unutulmaya hakkı olduğunu ancak deprem sonrası çekilen görüntü ve fotoğraflarla bu hakkın ihlal edildiğini belirten Yüksel, sosyal medyada dolaşan çocuk görüntülerinin kendilerini büyük tehlikeye attığını söyledi. Arama kurtarma çalışmalarında engelli çocuk ve gençlerin durumunu değerlendiren Yüksel, “Bazı işitme ve konuşma engelli çocuk ve gençlerin profesyonel olmayan kurtarma çalışmalarında ses çıkarmadıkları için geride kalmış olabileceği düşünülüyor. ve sesi duymadım.”

‘FELAKETTEN SONRA BAZI ENGELLİ ÇOCUKLAR ÇEŞİTLİ NEDENLERLE ALÇLARINI ISLATMAYA BAŞLADI’

Yüksel, afet bölgesinde kurulu mevcut eczanelerin çoğunda hafif hastalık ilaçları bulmanın çok zor olduğunu, afet öncesi sorunlu olan ilaçlara ulaşmanın zorlaştığını söyledi. Yüksel, engelli çocuğu olan kadınların afet sonrası yaşadıkları kente gelen yardım kolilerine veya eczanelere çocuklarını yalnız bırakamadıkları için ulaşamadıklarını anlattı:

“Afetin ardından bazı engelli çocuklar çeşitli nedenlerle daha sık ıslatmaya başladı. Çocuk bezi temin edemeyen veya çamaşırhanesi olmayan aileler için çocuğun hijyenini sağlamak sorun haline geldi. Ailelerden birden fazla yardım dağıtan yerlere gidip kıyafet almak zorunda kalıyorlar ama bunu yaparken utandıklarını söylüyorlar. Depremde mahsur kalan ve enkazdan kurtarılan engelli çocuk ve gençlerin psiko-sosyal desteğe ihtiyacı var. Çocukların belirli ilaçlara erişimi yoktur. Barınma olanakları sınırlıdır. Aileler çocuklarını yalnız bırakıp eczanelere ve yardım malzemelerinin dağıtıldığı alanlara gidemiyor. Gidemedikleri için yaşam hakkı ihlalleri oluşmaya başladı. Özel eğitime ihtiyacı olan çocuklar var.”

‘ÇOCUĞUNA BAKABİLİR EBEVEYN OLARAK BAKANAN KADINLAR DAHA DEZAVANTAJLIDIR’

Depremin zarar verdiği bölgelere tekerlekli sandalye, işitme cihazı ve pil, çocuk arabası, gözlük, portatif tuvaletli tekerlekli sandalye, özel gıdalar, glütensiz ve düşük proteinli gıda maddeleri ve ortez temin edilmesi gerektiğini belirten Yüksel, kalabalık ve deprem bölgesindeki engelli çocuk ve gençlerin hijyenik olmayan tuvaletleri sağlanmalıdır. Kullanamayacağını belirtti. Engelli çocuğa bakan kişinin yardım dağıtan tırlardan iş alamadığını belirten Yüksel, şunları kaydetti:

“Bekar ebeveyn olarak çocuklarına bakan kadınlar daha dezavantajlı durumda. Çünkü çocuklarını birilerine emanet edip gidip yardım alana kadar yardım bitebilir. Ayrıca çocukları bazen annelerinin çevrelerinden ayrılmalarına izin vermemektedir. Acilen barınma, gıda ve ilaca ihtiyaç var. Barınak derken çadırları kastetmiyoruz. Çadırlarda birden fazla aile bir arada kalıyor. Kalabalık ve hijyenik olmayan ortamlar engelli çocuklar için çok tehlikelidir. Engelli çocukların fizik tedavi, özel eğitim ve diğer erişilebilirlik ihtiyaçlarının da süratle karşılanması gerekiyor.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu