Donald Trump Kanlı Olaylarla Başkanlıktan Ayrıldıktan Sonraki Son Dört Yılda Ne Yaptı?
Donald Trump, ABD tarihinin ve tüm siyasi dünyanın en sansasyonel ve tartışmalı liderlerinden biridir.
Amerika Birleşik Devletleri’nin 45. Başkanı Trump, kanlı bir dönemin ardından 20 Ocak 2021’de görevinden istifa etti.
Öte yandan Trump bir gün bile gündemden ayrılmıyor; Dört yıl boyunca yargılamaların, soruşturmaların, suçlamaların gölgesinde kaldı.
Bugünlerde yeniden Başkan Adayı olmaya çalışan Trump için son dört yılın nasıl geçtiğini hep birlikte inceleyelim.
Trump, 2016’da kazandığı başkanlık koltuğunu dört yıl sonra, şüpheli ve hileli olduğunu iddia ettiği bir seçimin sonunda Joe Biden’a devretti.
2016-2020 yılları arasındaki Cumhurbaşkanlığı döneminde sıra dışı davranışlarıyla sıradan bir başkan gibi görünmedi.
ABD kamuoyunun Rusya karşıtı tutumuna rağmen Rusya ile iyi ilişkileri savundu.
ABD birliklerini Afganistan ve Suriye’den çekmek ve kaynakları Çin ile olan ticaret savaşına yönlendirmek istiyordu.
Göç, LGBTQ ve dış muhalefet gibi konularda klasik bir Cumhuriyetçi siyasetçi gibi davranan Trump, özellikle dış politikada farklı bir çizgi izledi.
2020 Başkanlık Seçimini Demokrat Parti adayı Joe Biden’a kaptıran Trump, seçim sonuçlarının meşru olmadığını savundu.
Kendi destekçilerine sonuçları tanımayacağını açıkladığında kaos yaşandı. Trump destekçileri kongre binasına baskın düzenledi.
Seçim sonuçlarına kan bulaştı. Bu andan itibaren ABD kamuoyunda Trump’a yönelik tepkiler arttı.
Taraftarlarını kışkırttığı gerekçesiyle hakkında soruşturma başlatıldı.
Daha birkaç ay önce ABD Başkanı olan Trump bu süreçte suçlu bir kişi haline geldi.
Donald Trump, Ağustos 2023’te Georgia’daki dava için seçim sonuçlarına müdahale ettiği iddiasıyla Atlanta’daki Fulton County Hapishanesine teslim oldu ve prosedürlerin ardından kefaletle serbest bırakıldı.
Trump, sabıka fotoğrafı çekilen ilk ABD lideri olarak tarihe geçti.
200 bin dolar kefalet bedelini ödedikten sonra serbest kalan Trump, gazetecilere yaptığı açıklamada yanlış bir şey yapmadığını ve 2020 seçimlerine müdahale olduğunu söyledi.
Trump’ın bu dönemde yaşadıkları, onu özellikle Cumhuriyetçi Parti’nin seçmen kitlesinde daha büyük bir ikon haline getirdi.
Trump’ın bundan sonraki hedefi 2024’te yapılacak seçimlerde kaybettiği koltuğu yeniden kazanmak ve yeniden ABD Başkanı seçilmek olacak.
Bu doğrultuda çalışmalarına hız veren Trump’ın ilk etapta geçirmesi gereken bir aday belirleme süreci var.
Cumhuriyetçi Parti içindeki oylarda diğer adaylara göre çok daha etkili bir performans sergileyen Trump’ın, rakiplerinin oldukça önünde yer alarak yeniden Cumhuriyetçi Lider Adayı olacağı kesin.
Mağduriyet kimliği tüm dünyada siyaset dünyasında etkili olan bir kimliktir. Başkanlıktan ayrılma sürecinde yaşadığı deneyimler Trump’ı kendi seçmeni gözünde de bir kahraman haline getirdi.
Seçmenlerine sisteme karşı savaş yürüttüğü algısını aşılayan ve başkan adaylığı kampanyasını bu algı üzerine kuran Trump, kasım ayında büyük ihtimalle mevcut başkan Joe Biden ile yarışacak.
Biden’ın sağlık sorunlarının ve ileri yaşının Trump’ın lehine olacağı yönünde yorumlar yapılıyor.
Son olarak Trump, Cumhuriyetçi Parti’nin adayını belirlemek için yapılan önseçimlerin ilkinde Iowa’daki oylamayı büyük bir farkla kazandı. Eski lider, partisinin adaylığı için yarıştığı diğer adayların toplamından daha fazla oy aldı.
Trump, Iowa’nın 99 bölgesinden 98’ini kazanmış görünüyor. Iowa ön seçimlerinde kimin ikinci olacağı da merak konusu oldu. Florida Valisi Ron DeSantis, Nikki Haley’nin az farkla önündeydi.
Bu durum Trump’ın adaylıktaki en büyük rakibinin Ron De Santis olacağı değerlendirmesine yol açtı.
Konuşmasında Biden’ı hedef alan Trump, mevcut lideri şu sözlerle eleştirdi: “Başkan’a aşırı sert davranmak istemiyorum. Ama şunu söylemeliyim ki kendisi ülkemizin tarihindeki en kötü başkandır.”
Sandık bilgilerine göre Trump beyaz seçmenlerden oldukça güçlü bir destek alıyor.
Cumhuriyetçi Parti tabanının en az yüzde 80’i de Trump’a adaletsiz davranıldığını ve başkanlığı yeniden alması gerektiğini düşünüyor.
Tüm bu gelişmeler ışığında ABD Başkanlık seçimlerinin yine oldukça heyecanlı ve gergin geçeceğini şimdiden tahmin etmek mümkün.
